İçeriğe geç

Dua nedir kısaca ?

Dua Nedir Kısaca?

Kayseri’nin o sakin sokaklarında bir akşam, güneş batarken bir tek ben, o anı bir yere yazma isteğiyle doluyordum. Bazen, insana ne olursa olsun, hislerini dökmek gerek. Hani o an içinde birikmiş tüm duygularla, dışarıya çıkıp onları konuşmak, belki de birine anlatmak gerekir ya… İşte o anlardan biriydi. Bir yandan, elime aldım defterimi, kalemi, bir taraftan ise içimden geçenleri çözmeye çalışıyordum.

Bir sabah uyanıp hayatımda yeni bir şey yapmak isterken, tam o an içimde bir huzur vardı. Ama sonrasında, hayatımda ilk defa karşılaştığım büyük bir kaybın ardından, her şey kararmış gibi hissettim. O günler, bana dua nedir sorusunu sormama neden oldu. Birine dua etmek nasıl bir şeydi, aslında dua nedir, insan gerçekten dua ederken ne hissetmeliydi? Kafamda dönüp duran bu sorular, beni derinden etkiliyordu. Kendi içimde bir tür boşluk, bir kaybolmuşluk hissi vardı.

Kayıp ve Dua

Bir akşam, annemin hastaneye gittiği o gün, sabaha karşı, Kayseri’nin o soğuk havasını hissettiğimde, belki de ilk defa dua etmek ne demekti, gerçekten anlamaya başladım. Annemin durumunun ciddiyetini duyduğumda, birden kalbimde sıkışan bir şey vardı. O kadar çok korkuyordum ki, duygularımı kelimelere dökmek bile zordu. Ne zaman dua etsem, sanki bir yerlerden “dua et” diyen bir ses vardı, ama bir yandan da neye dua edeceğimi bilemiyordum. Bir umut, bir belirsizlik…

Biliyordum, dua bazen sadece bir dilek değildir. O gün, “Bismillah, sana emanet ediyorum” dediğimde, hissettiğim şeyin bir dilek değil, derin bir güven olduğunu fark ettim. Dua, bir teslimiyetti aslında. Ve ben, o an o teslimiyeti içimde derinden hissettim. Birçok insan dua ederken aslında neyi aradığını, neyi bulmak istediğini bilmez. Benim de o an hissettiğim tek şey, çaresizlikti ama dua etmenin bana bir yol sunduğunu fark ettim.

Dua ve Umut

O gün, hastaneye gittiğimizde annem uyuyordu. Ben de gözlerimdeki bu huzursuzluğu bastırarak, annemi izlerken dua etmeye başladım. Şimdi çok net hatırlıyorum, her bir kelimeyi hissederek, kalbimle söyleyerek dua ediyordum. “Ya Rabbi, annemi sağ salim bize geri ver.” İşte o an, dua etmek sadece bir ses değil, kalbin derinliklerinden gelen bir çağrıydı. Dua etmek, Allah’a teslimiyetin bir yoluymuş ve ben bunu o an hissettim.

Bunu yazarken, içimdeki o umudu hissediyorum. Zihnime o kadar çok sorular geliyordu ki, “Gerçekten dua işe yarar mı?” diye düşündüm. Ama o an, her bir kelime bir umut ışığı gibi parladı. Dua ederken, her şeyin daha iyi olacağına dair hissettiğin bir güven vardı. Ve ben, o güveni hissettim.

Dua: Bir İletişim

İçimdeki sessizlik, yavaş yavaş dua ile dolmaya başladı. O gece, dua etmek bana sadece bir çözüm aramak gibi gelmedi, bir iletişim gibi hissettirdi. Sanki, içimdeki tüm kırılganlıkları, korkuları bir kenara bırakıp, bir yönüyle içsel bir diyalog başlatıyordum. Belki de dua, aslında bir iç konuşmadı. O an, dua nedir kısaca diye sorarken, aslında duanın yalnızca bir “istek” değil, aynı zamanda “büyük bir teslimiyet ve güven” olduğunu keşfettim.

O kadar çok insan var ki, hayatın onlara sunduğu zorluklarla boğuşuyor. Ama dua etmek, aslında onlara bir çıkış yolu sunuyor. Sadece bir dilek değil, içsel bir huzura ulaşma yolu. O an, ben de dua ederken, tüm duygularımın, hislerimin bir nehir gibi aktığını hissediyordum.

Sonra Ne Oldu?

O sabah, annem uyanıp gözlerini açtı. Gerçekten ne hissettiğimi anlatamam. Bazen insan bir şeyin mucize olup olmadığını sorgular. Ama o an, dua ederken, bir mucize olmadan da her şeyin iyi olacağına inandım. Dua, sadece bir dilek değil, hayatta karşılaştığımız zorluklarla yüzleşmek, onlarla barışmak, bazen de içimizdeki karanlıkla aydınlanmak demekti.

Kayseri’deki o sabah, içimde büyük bir huzur vardı. Her şeyin düzelmeye başladığı anı, dua ederek bekledim. Annem sağ salim evimize döndü. Şimdi, dua etmek bana çok daha farklı bir anlam taşıyor. Dua nedir sorusuna, bence en güzel cevabı o sabah buldum. Dua, içsel bir güven, bir teslimiyet ve kalpten yapılan bir iletişimdir. O anı hatırladıkça, duanın ne kadar güçlü bir şey olduğunu anlıyorum.

Bazen, hayatın zorluklarıyla başa çıkmak için tek şey dua etmek olur. Ama dua, aynı zamanda umut ve güven demek. O yüzden, dua etmek, kalpten bir arayıştır, bir istektir, ama aynı zamanda bir teslimiyettir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
betexpersplash