Türkiye’nin En Büyük İki Gölü: Kelimelerin Gölgesinde Bir Edebiyat Yolculuğu Bir edebiyatçı için dünya, kelimelerle çizilen bir haritadır. Her sözcük, bir göl kadar derin, bir dağ kadar sabittir. Yazarken aslında suya dokunuruz; çünkü kelimeler de su gibidir — akar, değişir, yansıtır. Bu yazıda Türkiye’nin en büyük iki gölü olan Van Gölü ve Tuz Gölü üzerinden yalnız coğrafyayı değil, insanın iç dünyasını anlatan bir edebi yolculuğa çıkıyoruz. Çünkü göller, yalnız suyun değil, sessizliğin ve anlamın da aynasıdır. Van Gölü: Derinliğin Mavisi, Sessizliğin Dili Van Gölü, Anadolu’nun kalbinde bir deniz gibi durur. Göl değil, sanki bir hikâye karakteridir: görkemli, yalnız ve derin.…
8 YorumEtiket: bir
Göğüste Kitle Neden Çıkar? Toplumsal Bedenin Sessiz Hikâyesi Bir sosyolog olarak insan bedenine baktığımda yalnızca biyolojik bir varlık görmem; aynı zamanda toplumun görünmez elleriyle şekillenen bir kültürel metin okurum. Her organ, her belirti, toplumsal anlamların gölgesinde var olur. “Göğüste kitle neden çıkar?” sorusu da bu bakışla, yalnızca bir tıbbi merak değil; toplumsal yapının birey üzerindeki baskılarını, cinsiyet rollerinin ağırlığını ve kültürel sessizliklerin yankısını gösteren bir aynadır. Bedenin Toplumsal Anlamı: Görülmeyen Baskılar Toplumlar, bedeni yalnızca doğanın bir parçası olarak değil, ahlâki ve sembolik bir alan olarak da kurgular. Göğüs —özellikle kadın bedeni söz konusu olduğunda— sadece biyolojik değil, toplumsal bir organdır.…
8 YorumBir köy odasında sobanın çıtırtısı eşliğinde, yaşlı bir teyze elinde örgüsüyle otururken, köyün gençlerinden biri sazını kucağına alır. Sessizlik içinde bir türkü yükselir: acının, sevdanın, kavuşamamanın türküsü… O an orada bulunan herkes, sadece melodiyi değil; aynı zamanda geçmişten bugüne taşınan bir hikâyeyi, bir kültürü, bir yüreğin derinliklerinden kopup gelen sesi dinler. İşte türküler, bize yalnızca sözcüklerle değil, duygularla da konuşur. Türkülerin Hikâyesi: Bir Kadın ve Bir Erkek Karakterin Yolculuğu Hayali bir hikâyede, Zeynep ve Ali’yi düşünelim. Zeynep, kalbinin inceliğiyle insanları anlamaya çalışan bir genç kadındır. Ali ise hayatın zorluklarına karşı strateji geliştirmeye alışkın, çözüm odaklı bir delikanlı. İkisi de aynı…
8 YorumGestalt Kuramı Kime Aittir? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir İnceleme Siyaset bilimi, toplumların nasıl yönetildiği, güç ilişkilerinin nasıl yapılandırıldığı ve bireylerin bu yapılarla nasıl etkileşime girdiği üzerine derinlemesine analizler yapar. Ancak, bu analizleri sadece kurumların, yasaların veya ideolojilerin belirlediği rasyonel bir düzlemde yapmak yetersizdir. Toplumsal düzeni anlamak, aynı zamanda bireylerin bu düzeni nasıl algıladıklarıyla da ilgilidir. Bu noktada, Gestalt kuramı gibi psikolojik teoriler, toplumsal yapıları ve güç dinamiklerini anlamada önemli bir araç olabilir. Gestalt kuramı, bireylerin çevrelerini nasıl algıladıkları ve anlamlandırdıkları üzerine odaklanır. Peki, bu kuram siyaset biliminde nasıl işlevselleşir? Kuram, iktidarın nasıl algılandığı, kurumların işleyiş biçimi, ideolojilerin toplum üzerindeki etkisi…
8 YorumAlkol Kastı Kaldırır mı? Bir Gece, Bir Karar ve Bir Hayat Değişimi Hayatın, bazen bir anlık yanlış bir karar ya da hatalı bir düşünceyle tamamen değişebileceğini kabul etmek zor. Her şey, bir akşam yemeği sonrası başlayan bir sohbetle şekillendi. Öyle bir sohbet ki, içinde hem mutluluk hem de hüzün vardı; kalp kırıklıkları ve geçmişin gölgeleri… Ama aynı zamanda, o sohbetin sonucu belki de ikisinin hayatını sonsuza kadar değiştirecek bir soruya çıkacaktı. Zeynep, her zaman çok sağduyulu, duygusal zekâsı yüksek bir kadındı. Her durumda empatik olmaya çalışır, başkalarının duygularını anlamaya özen gösterirdi. Adam ise Ahmet, daha çok çözüm odaklı ve stratejik…
6 YorumGazhane 24 Saat Açık Mı? Felsefi Bir Bakış Gazhane 24 saat açık mı? Bu soru, görünüşte basit bir gündelik yaşam sorusu gibi dursa da, derinlemesine incelendiğinde pek çok felsefi soruyu da beraberinde getiriyor. Bir mekanın sürekli açık olması, zamanın, varlığın, etik değerlerin ve insanın yaşam tarzının ne şekilde inşa edildiğine dair birçok katmanlı düşünceyi içerir. Bu yazıda, bu soruyu etik, epistemolojik ve ontolojik açıdan tartışacak, felsefi düşüncelerle bu basit soruyu derinleştireceğiz. Ontoloji: Varlık ve Zamanın Algısı Ontoloji, varlık felsefesi olarak bilinir ve bir şeyin varlığı ile ilgili sorulara odaklanır. Gazhane’nin 24 saat açık olması, zamanın kendisini nasıl algıladığımızla yakından ilişkilidir.…
6 YorumBaşlık: Türkiye’deki Füze Sayısının Edebiyatla Yorumlanması: Sözün Gücü ve Anlatının Dönüştürücü Etkisi Kelimenin gücü, her zaman bir silah kadar tehlikeli olabilir. Özellikle de bu sözler, bir halkın kaderini değiştirecek kadar kuvvetli olduğunda… Edebiyat, her zaman silahlı bir mücadeleyi değil, fakat insanın en derin içsel çatışmalarını, evrenin anlamını sorgulayan derin bir düşünce akışını yansıtmıştır. Edebiyatın, kelimelerle yarattığı dünyada, bir füze ya da bir bomba ancak sembol olabilir; tıpkı Orwell’in 1984’ü gibi, distopyaların verdiği korkuyu somutlaştıran bir araç. Fakat sözün gücü, yazınsal bir anlamda füzelerden daha yıkıcı olabilir, çünkü yıkıntı sadece dış dünyayı değil, iç dünyayı da harabe haline getirebilir. Peki, Türkiye’deki…
8 YorumHatay, İsrail İçin Neden Önemli? Bir Hikâye ve Derin Bir Bağlantı Bazen hayat, karşımıza beklenmedik bağlantıları çıkarır. Hatay, yalnızca tarihi ve kültürel zenginliğiyle değil, coğrafi konumuyla da çok önemli bir bölgedir. Bu yazıda, Hatay’ın İsrail için neden önemli olduğunu anlatan bir hikâye paylaşmak istiyorum. Hikâye, sadece bir coğrafyanın değil, insanların birbirine dokunan kalplerinin de öyküsüdür. Belki de, Hatay’ın bu kadar önemli olmasının sebebi budur; hem coğrafi hem de duygusal bir bağ ile tanımlanır. Bir Savaşın Ardından Bir zamanlar, Hatay’ın dar sokaklarında, tarihi taşların arasında, iki farklı dünyadan gelen iki insan yaşardı. Nadir, bir Türk genci, ve Miriam, İsrailli bir kadın.…
4 YorumHadi gelin, biraz nostalji yapalım. Eskiden mahallede herkesin evinin önünde bir gazetesi vardı; kimisi sabahları kahvaltı eşliğinde okur, kimisi de akşamları ışıkları kapatıp rahatça keyfini çıkararak okurdu. Ama bir soru var ki, belki de hiç aklınıza gelmemiştir: Halkevleri’nin yayın organı nedir? Yani, şunu soruyorum: Halkevleri de bir gazete çıkarıyor mu? Hadi, kafanızı karıştırmayın! Gelin, bu sorunun peşine düşelim ve bakalım nasıl bir yolculuğa çıkacağız. Tabii, biraz eğlenerek! Halkevlerinin Yayın Organı: Bilgiden Çok Eğlenceli Bir Keşif Bazen, “Halkevleri” dediklerinde aklımıza önce uzun konuşmalar, derin analizler, belki de ciddi akademik tartışmalar gelir. Ama hepimiz biliyoruz ki, arada sırada gülüp eğlenmek de lazım.…
8 YorumDilek Dağı Nerede? Farklı Yaklaşımlar ve Toplumsal Anlamları Dilek Dağı… Adını duyduğumuzda, aklımıza genellikle dilek tutma, umutlar ve arzu edilen bir geleceğin sembolü gelir. Ancak, bu dağın nerede olduğu sorusu, yalnızca coğrafi bir bilgiye indirgenemeyecek kadar derin bir anlam taşıyor. Dilek Dağı’nın yeri, hem fiziksel hem de toplumsal bağlamda farklı bakış açıları ve anlamlar içeriyor. Bugün, bu soruya farklı açılardan bakmayı seven biri olarak, erkeklerin ve kadınların konuya nasıl yaklaştığını ve bu yaklaşımların toplumsal etkilerini ele alacağım. Gelin, Dilek Dağı’nın sadece bir yer olmadığını, aynı zamanda kültürümüzde ve ruhsal yaşamımızdaki yerini keşfetmeye başlayalım. Erkeklerin Objektif ve Veri Odaklı Yaklaşımı: Dilek…
4 Yorum